Uykusuzluk sorununun sık yaşanan bir durum olduğunun altını çizen Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi’nden Nöroloji Uzmanı Dr. Leyla Polat, “Uyku kalitesini artırmak için haftanın her günü, tıpkı saatlerde uyumaya çalışılmalıdır. Bunun yanında, kişiyi sakinleştirecek aktiviteler ve meditasyon da uykuya dalmayı kolaylaştırabilir. Uyumadan evvel besin alımını durdurmak, kafein alımına saatler evvel son vermek de uykusuzluğun önüne geçmeyi sağlayabilir. Birebir vakitte gün içerisinde idman yapmak, elektronik eşyaları yatak odasında kullanmamak da kıymetli tedbirlerdir” dedi.
‘GÜNLÜK AKTİVİTELERİ GERÇEKLEŞTİRMEYİ ZORLAŞTIRIR’
Uykusuzluğun kısaca tarifini yapan Uzm. Dr. Polat, ‘Uykusuzluk, kişinin uykuya dalmasında, uykuyu sürdürmesinde yahut kaliteli uyku alabilmesinde sorun yaşamasıdır. Bu durum, kişinin uyumak için kâfi vakti ve uygun ortamı olsa bile ortaya çıkabilir. Uykusuzluk, kişinin gün içinde günlük aktivitelerini gerçekleştirmesini zorlaştırabilir ve kendisini uykulu hissetmesine neden olabilir. Kısa müddetli uykusuzluk, kişinin gerilimine yahut programındaki değişikliklere bağlı olarak gelişebilir. Önemli formda devam eden uykusuzluk, insomnia olarak isimlendirilir Üç aydan uzun süren uykusuzluk ise kronik uykusuzluk olarak adlandırılır” diye konuştu.
HANGİ YAŞTA ÜLKÜ UYKU MÜDDETİ NE KADAR?
İdeal uyku mühletinden bahseden Uzm. Dr. Leyla Polat, şu bilgileri paylaştı:
“Bir bebeğin her gün 17 saate kadar uykuya muhtaçlığı olabilirken, daha yaşlı bir yetişkin bir gecede yalnızca 7 saat uyuyabilir. Ancak genel olarak ülkü kabul edilen uyku müddetleri şunlardır: 0-3 ay: 14-17 saat, 4-11 ay: 12-16 saat, 1-2 yaş: 11-14 saat, 3-5 yaş: 10-13 saat, 6-12 yaş: 9-12 saat, 13-18 yaş: 8-10 saat, 18-64 yaş: 7-9 saat, 65 yaş ve üstü: 7-8 saat.”
‘STRES, UYKUSUZLUĞA YOL AÇABİLİR’
Uykusuzluğun sebeplerine değinen Uzm. Dr. Leyla Polat, “Stres, bedende kaliteli uykuya pürüz olan bir tepkiye neden olabilir. Bedenin gerilime verdiği fizikî ve zihinsel reaksiyon, çok uyarılmaya katkıda bulunur ve uykusuzluğu getirebilir. Bedenin sirkadiyen ritmi olarak bilinen iç saati, gece ve gündüzün günlük sistemini söz eder. Bu ritim bozulduğunda bireyde uykusuzluk oluşabilir. Vardiyalı çalışma, bir kişinin gece boyunca çalışmasını ve gündüz uyumasını gerektirebilir ve uyku tertibinin bozulması sorunları yanında getirir. Anksiyete, depresyon ve bipolar bozukluk üzere ruh sıhhati sorunları sıklıkla önemli uyku meselelerine yol açar. Ama birebir vakitte uykusuzluğun ruh hali ve tasa bozukluklarını şiddetlendirebileceği de göz arkası edilemez” biçiminde konuştu.
‘UYKUSUZLUK BİRÇOK İLAÇ TİPİNİN YAN TESİRİ OLABİLİR’
Uykusuzluğun öteki etkenlerinden bahseden Uzm. Dr. Polat, “Uykusuzlukta birçok ilaç tipinin yan tesiri olabilir. Bilhassa tansiyon ilaçları, anti-astım ilaçları ve antidepresanlar buna neden olabilen ilaçlardandır. İlerleyen yaşla birlikte demansa bağlı davranışsal bozukluklarla birlikte çoklu ilaç kullanımı da uykusuzluğa neden olabilir. Mevcut tiroit, paratiroid rahatsızlıkları, kronik ağrı, kanser, diyabet, kalp hastalığı, astım, gastroözofageal reflü hastalığı (GERD), Parkinson hastalığı ve Alzheimer hastalığı da uykusuzluk yapabilirler. Fazla ölçüde alkol, sigara ve kafein tüketimi de uykusuzluğa neden olabilir” dedi.
‘YORGUNLUK ÖNEMLİ SIHHAT PROBLEMLERİNE YOL AÇABİLİR’
Uykusuzluğun olumsuz tesirlerinden bahseden Uzm. Dr. Polat, “Uykusuzlukla ilgili en yaygın sorun daima bir yorgunluk hissidir. Bu durum günlük ömür aktivitelerini olumsuz etkileyecek kadar dikkat eksikliği ve konsantrasyon bozukluğuna neden olacaktır. Bu yaygın görülen durumun yanı sıra, inme, astım, bağışıklık zayıflaması, obezite, diyabet, tansiyon yükselmesi, depresyon, duygudurum bozuklukları da oluşabilir” tabirlerini kullandı.
‘TEDAVİ İÇİN HAYAT USULÜ DEĞİŞİKLİKLERİ UYGULANMALI’
Uzm. Dr. Polat, uykusuzluğun nasıl giderileceği sorusuna ise şu cevabı verdi:
“Uykusuzluğu gidermek için öncelikle kişinin teşhis alması ve doktor tarafından buna uygun bir tedavi planı çizilmesi gerekir. Bu tedavi planında kişi için ömür şekli değişiklikleri de bulunur. Bunun yanında, uyku zamanlamaları ve alışkanlıklarla ilgili de düzenlemeler gerekebilir.”
‘UYKUSUZLUĞA KARŞI NİZAMLI VE YANLIŞSIZ ALIŞKANLIKLAR ÖNEMLİ’
Uykusuzluk sorununun pek çok kişi tarafından yaşanabildiği lisana getiren Uzm. Dr. Polat, “Uyku kalitesini artırmak uyku öncesi ve sonrası yapılan aktiviteler ile yakından bağlıdır. Bilhassa haftanın her günü mümkün olduğunca birebir saatlerde uyumaya ve uyanmaya çalışmak bir sistem oluşturmaya yardımcı olur. Bunun yanında, kişiyi sakinleştirecek aktiviteler ve meditasyon yapması da uykuya dalmayı kolaylaştırabilir. Uyumadan evvel besin alımını durdurmak, kafein ve alkol alımına saatler evvel son vermek de uykusuzluğun önüne geçmeye yardımcı olabilir. Tıpkı vakitte gün içerisinde idman yapmak, elektronik eşyaları yatak odasında kullanmamak da teklifler arasındadır” diyerek sözlerini noktaladı.
(DEMİRÖREN HABER AJANSI)