Tarihi Balıklıgöl yerleşkesi yakınlarında 35 bini kapalı olmak üzere 60 bin metrekarelik alana sahip ve 2015’te ziyarete açılan Arkeoloji Müzesi’ndeki eserler, kronolojik nizamda ilişkin oldukları periyoda ait görsel canlandırmalarla sergileniyor.
Binlerce yıllık yapıtlara sahip müzede, neolitik periyoda ışık tutan ve “tarihin sıfır noktası” olarak nitelendirilen Göbeklitepe ile Karahantepe üzere kentin birçok noktasında devam eden hafriyatlarda çıkan eserler yer alıyor.
Yüzlerce insan ve hayvan figürünün işlendiği oyma taşlar, mezarlıklar ve kitabelerin bulunduğu müze, ziyaretçilerine birçok yapıtı görme imkanı sunuyor.
Yaklaşık 5 bin yapıtın sergilendiği ve konuklarına yöredeki eski yaşantılar hakkında bilgi sahibi olma fırsatını sunan müze, binlerce yerli ve yabancı ziyaretçiyi konuk ediyor.
Geçmişteki yaşantıya ışık tutan müze, açıldığı günden bu yana 1 milyon 340 bin 643 ziyaretçiyi ağırladı.
Şanlıurfa Müze Müdürü Celal Uludağ, 2012’de temelleri atılan müzenin 2015’te ziyarete açıldığını söyledi.
Müzenin dünyanın en nitelikli müzeleri ortasında yer aldığını belirten Uludağ, şöyle devam etti:
“Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi, Türkiye’nin en büyük müze kompleksi olarak tanımlanabiliyor. Müzemiz hem mimari manada hem bünyesinde barındırdığı eserler manasında sahiden de dünyanın en nitelikli müzeleri ortasında yer alıyor. Bilhassa son yıllarda Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ülkemizin birçok noktasında çağdaş müzecilik manasında çok yeni müzeler inşa edildi.
Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi de bu müzelerin içerisinde tabi en değerli olanlarından biridir. Müzemiz ziyarete açıldığı günden bu yana birçok ziyaretçiye konut sahipliği yaptı. Bilhassa müzemiz içerisinde yer alan yapıtlarımız dünyanın en değerli yapıtları ortasında yer alıyor. Göbeklitepe’nin, Karahantepe’nin çok değerli yapıtları, Harran kazılarından çıkan eserler, Urfa Kalesi yapıtları, Mozaik Müzemizdeki yapıtlarımız dünyanın en değerli yapıtları ortasında yer almaktadır.”
Ziyaretçiler vakitte seyahat yapıyor
Müzenin ziyaretçilerden ilgi gördüğünü vurgulayan Uludağ, şunları kaydetti:
“Müzemiz yerli ve yabancı ziyaretçilerimiz tarafından çok ilgi görüyor. Müzemizin bilhassa çağdaş müzeciliğin dünyadaki en düzgün örneklerinden biri olması sebebiyle müzeye gelen ziyaretçiler vakte seyahat halinde müzeyi ziyaret edebiliyorlar. Bilhassa müzemizin çok geniş bir yer, çok ferah alanlara sahip olması ziyaretçinin hiç sıkılmadan, yorulmadan hem canlandırmalarla birlikte müzeyi daha âlâ anlayabilmelerini, kavrayabilmelerini sağlıyoruz. Müzemizde yaklaşık 33 canlandırma yer alıyor.
14 stant salonu bulunuyor ve yaklaşık 5 bin eser sergileniyor. Bu eserler yeni kazılarla ortaya çıkan yeni yapıtlarla birlikte güncellenebiliyor. Biz her periyot kazılarla bir arada yeni yapıtları bilhassa ziyaretçilerle buluşturmaya çalışıyoruz. Müzemizde etkinliklere çok fazla yer veriyoruz. Bilhassa müzenin bu manada kentin kültürel ve sanatsal altyapısını daha yeterli zenginleştirmek emeliyle bilhassa çocuk ziyaretçilerimizle birlikte müzemizde müzik dinletileri söyleşiler, konferanslar, fotoğraf stantları gerçekleştiriyoruz.”
Kazılarla birlikte Türkiye’nin kıymetinin her geçen gün arttığını aktaran Uludağ, ziyaretçileri yeni yapıtlarla buluşturmaya devam edeceklerini kelamlarına ekledi.
Ankara’dan müzeyi ziyarete gelen Yasin Şahin, Şanlıurfa’ya birinci sefer gezmeye geldiğini tabir etti.
Müzenin imalinde emeği geçenlere teşekkür eden Şahin, “Muhteşem bir dizayn yapılmış. Çağları sırasıyla yerleştirmişler. Gezerken tarih içinde bir seyahat yapıyorsun. İnsanlığın nasıl geliştiğini tek tek inceleme fırsatı bulduk. Bizim için harika bir tecrübe oldu” diye konuştu.
